Herkese merhaba! Ben Eylül Deniz Yıldız. İzmir’de okuyan, 9. Sınıfa geçen bir öğrenciyim. Size LGS sürecinden, bu seneki pandeminin bize vermiş olduğu stres ve kaygı yönetiminden ve kişisel gelişim yollarından bilgi vermek amacıyla bu yazıyı yazıyorum.
Öncelikle, 8. sınıfa geçen her öğrencinin hissettiği o duyguyla başlamak istiyorum. Kaygı. Endişe. Stres. Aslında bu hissin onlarca farklı adı var. Sınav sürecinin başlarında, hedefimizi belirlemeden önce hissederiz bu duyguyu. Bu çok doğal, herkesin hissedebileceği türden bir duygudur. Bu duyguyla başa çıkmak için yapabileceğiniz şeyler var; meditasyon, klasik müzik, kitaplar gibi…
Sonuçta önümüzde uzun bir yol var. Hedefimiz uğruna yapacağımız şeyler var. Zaten bu tempoya ayak uydurdukça, kaygılı düşüncelerinizin azar azar kaybolduğunu göreceksiniz. Emek veren, çabalayan bir insan başarısızlığa kapılacağını fazla düşünmez. “Emek olmadan yemek olmaz.”
Bu sene 8. sınıfa geçen öğrencilere vereceğim öneriler ise şunlar;
-Bol bol kitap okuyun. Belki klasik bir cümle gibi geldi size. Fakat okumak çok önemli. 2020 sınav sorularına bakarsanız, ne kadar “Okuduğunu Anlama” sorusu olduğunu görürsünüz.
-Fulya Hoca’yı takip etmeyi sakın bırakmayın! Matematik öğretmenimin önermesi ile Fulya Hoca’yı tanıdım. Onun ders menüleri sayesinde çok sıkı çalıştığım zamanlar olmuştu. Size çok yararlı içerikler üretiyor. Takip etmenin bir zararı yok, üstelik yararı var.
-Bol bol deneme çözün. Deneme çözdükçe kendinizi o ortama adapte etmiş olacaksınız. Böylelikle gerçek sınavda zorlanma potansiyelinizi daha aza indireceksiniz.
Size önerebileceğim en önemli başlıklar bunlar. Tabii ki sene boyunca çokça soru çözmelisiniz.
Ve evet, şimdi biraz kendi sürecimden bahsedeceğim. Ben geceleri ders çalışmaktan daha verim alan bir insan oldum her zaman. Hatta bu yazıyı da gece geç bir saatte yazıyorum. Size gece çalışma stilini önerebileceğimi söyleyemem, çünkü uyku düzeninizin bozulmaması gerekiyor. Ama pandemi yüzünden tüm uyku düzenimi kaybetmiştim, geceleri çalışmayı sever oldum.
Pandemi süreci beni gerçekten çok etkiledi. Aslında çok sosyalleşen bir insan değildim fakat gezmekten çok hoşlanır, çok fazla yolculuk yapardım. Pandemi beni bu konuda çok etkiledi ve evde kaldıkça yapacak işler olduğunu fark ettim. Derslerin yanı sıra; resim yaptım, puzzle yaptım, İspanyolca konuşmaya başladım, çok fazla kitap okudum. Ve bu süreç benim dinlenmeme çok yardımcı oldu. Daha sonra iş patlama noktasına kadar bunaltıcıydı. İlk sokağa çıkma izni geldiğinde bütün zamanımı arkadaşlarımla geçirdim. Daha sonra izinlere uyarak, eski düzenimize geri döndük. (Dönmek üzereyiz.)
Anlatmak istediğim son bir konu var. Kişisel Gelişim.
Öncelikle kendinizi sevmekle başlayın. Hatalarınızla, kusurlarınızla kendinizi kabul etmekten bahsediyorum. Aynanın karşısına geçin ve “Seni Seviyorum.” deyin. Kendini kabul edince, her şey daha güzel olacak, inan bana.
“Ancak karanlıkta seni bekleyen bir umut var, olduğun gibi güzel olduğunu bilmelisin!”
Kendinizi geliştirmek için bol bol kitap okumalısınız. Gazete, dergi, e-kitap. Ne bulursanız okuyun. Okumak sizi yüceltir.
Yeni bir dil öğrenebilirsiniz. Ya da olan dilinizi daha çok geliştirebilirsiniz. Türkçe için diksiyon eğitimi alabilirsiniz, İngilizce için aksan eğitimi. Ya da sıfırdan yeni bir dil öğrenebilirsiniz.
Yazın. Şiir, e-kitap, kitap… Kendinizi sözcüklerle ifade etmek size iyi gelebilir.
İşte benden bu kadar.
Umarım yardım edebilmişimdir. Hepinize mükemmel bir ‘son sene’ diliyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın.
Sevgilerle,
Eylül Deniz YILDIZ
bebiş çok güzel ve yararlı bir yazı olmuş keşke ben 8. sınıfa geçerken yazsaydın bunu, Çok işime yarayabilirdi başarılarının devamını dilerim, Sağlıcakla kal benle kal.